Merkez Bankası, bankaları ihya etti

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, son haftalardaki olumsuz performansının aksine yükseliş yönünde hareket ederek haftanın en fazla kazandıran borsaları içinde yer aldı.

Cuma günü ikinci seansta yaşanan sert düşüşe rağmen Borsa yüzde 5,59 yükselirken, para girişi 133 milyon YTL olarak gerçekleşti. Açıklanmaya başlanan denetimden geçmiş 12 aylık bilançoların beklentileri, yükselişte etkili oldu. Dünyada bankaların aktif değer kayıplarına rağmen Türk bankalarının son çeyrekte Merkez Bankası'nın faiz indirimlerinin de katkısıyla kârlılıklarını yüksek oranda artırması, yabancıların banka hisselerine dönük alımlarını hızlandırdı.

Ayrıca Koç Holding'in Migros satış operasyonunun beklenen fiyatlara yakın bir değerle gerçekleşmiş olması da son günlerde yaşanan karamsarlığın atlatılmasına yardımcı oldu. Ocak ayının ikinci haftasından itibaren İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nı olumsuz etkileyen, biraz da abartılı bulduğumuz satışlar pazartesinden itibaren yerini alıma bıraktı. Bazı banka hisselerinin hafta boyunca yüzde 12-15 aralığında para girişi ile birlikte yükseldiği görüldü.

Endeks perşembe günü 45 bin 900 puana kadar yükseldi. Cuma gününe dengeli bir seyirle başlayan Borsa, daha sonra dünyanın en büyük varlık yönetim şirketi olarak bilinen ve 2007 yılında aktif kayıplarını karşılamak için sermaye artışına gitmek zorunda kalan UBS'le ilgili açıklamalarla sarsıldı. Yeni aktif kayıplara uğrayabileceği ve bunun 18 milyar doları bulabileceği söylenen bu dev bankanın hisselerindeki hızlı gerilemeler sonrası ABD ve Avrupa borsalarında özellikle banka hisselerinin yeniden düşüşe geçtiği görüldü. İMKB endeksi de bu gelişmeler sonrası gelen satışların etkisiyle hızlı bir düşüş içine girerek günü yüzde 2,61'lik kayıpla tamamladı.

Gerçekten ilginç bir durumla karşı karşıyayız. Türk bankacılığının altın çağını yaşadığı bir sırada uluslararası bankacılık sisteminde peşi sıra gelen olumsuz haberler piyasalarımızın bir anda altüst olmasına yol açabiliyor. Bir banka yöneticisinin hafta içinde "Türk bankaları 2007 yılında en kârlı dönemini yaşadılar. 2008'de bu kârlılıkları yakalamamız zor." şeklindeki açıklamaları dikkat çekiciydi. Ancak hafta sonunda kârlılık açısından en üst düzey performansı gösteren bir bankanın yöneticisi ise 2008 için oldukça iyimserdi. Son beş yılda Borsa'yı 10 bin puan seviyelerinden 59 binler seviyelerine çıkaran en önemli gelişme, yabancı yatırımcıların Türk bankalarına yönelik ilgileriydi. Hatırlayacaksınız, 2001 yılında 30-40 milyon dolara gerileyen bazı küçük ölçekli bankalar bile yabancıların yoğun ilgisiyle 4-5 milyar dolardan alıcı bulmuştu. Dünya ekonomisinin son dönemde içine düştüğü sıkıntılar sonrası durumun Türkiye açısından değişip değişmediğini, 2008 yılının ilk çeyrek bilançolarında görebileceğiz. Ayrıca, Halkbank'ın özelleştirme ihalesinde ortaya çıkacak alıcılar ve fiyat da durumu daha net bir şekilde ortaya koyacaktır.

Migros'un rayiç fiyatın üstünde satılmasının olumlu etkisini yaşayan piyasaların şu an üzerinde en çok durduğu konuların başında Petkim özelleştirme ihalesi geliyor. Şubat sonuna kadar Danıştay'ın Petkim özelleştirmesi ile ilgili vereceği nihai karar, bundan sonraki özelleştirmeler için de ışık tutacağı için gerçekten önemli. Bu karar, 2008 yılındaki özelleştirme ihaleleri için de bir referans teşkil edecek. Hatırlatalım, Petkim'in 12 aylık kâr rakamı beklentilerin çok altında kalarak 73,8 milyon yeni lira olarak gerçekleşti. Şirketin 9 aylık kârı 90 milyon yeni liranın üstündeydi. Özelleştirmelerdeki gecikmeler sebebiyle oluşan yeni durumlar, alıcıların ihaledeki arzusunu törpüler nitelikte olabiliyor. Şartlar o kadar hızlı değişiyor ki uzayıp giden süreçler, ihale sonuçlarını tehlikeye atıyor. Petkim'in yüzde 51'lik hissesi yedi ay önce 2,05 milyar dolara özelleştirilmişti. Açılan dava nedeniyle süreç durmuştu.

Borsa yarın, cuma günü belirttiğimiz sebeplerle başlayan hızlı düşüşe tepki ile haftaya başlayabilir. Zira cuma günü seans bitiminden itibaren açıklanan ve yüksek kârlılığa işaret eden bilançolar haftanın ilk gününe alıcılı bir başlangıç yapılmasını sağlayabilecek nitelikte. Ancak dikkatle takip ettiğimiz ve kırılmakta zorluk çekilen 46 bin sınırında gelen yoğun satışlar, endeksin bir süre daha satış baskısı altında kalmasına yol açabilir. ABD ve Avrupa borsalarındaki gelişmeler ve özellikle hafta içinde ABD ekonomisinin durumu hakkında yeni ipuçları verecek veriler ilgiyle izlenecektir. Endeksin beş günlük hareketli ortalaması olan 43 bin 800 puanın üstünde olması durumunda toparlanma ihtimali kuvvetli gözüküyor. Bunun için yurtdışı piyasaların normale dönmesi gerekiyor.

Paritede ibre sürekli değişiyor

2005 yılının sonlarında 1,17 seviyelerinde olan dolar-Euro paritesi 2 yıllık bir yükseliş trendi sonrası 1,49 seviyelerini gördü. Son üç aydır ise ibre sürekli 1,43-1,49 aralığında değişiyor. ABD ekonomisinin hâlâ olumsuz bir görünüm arz etmesi dolayısıyla faiz indirimlerine gidecek olması, doları zayıflatan bir etken. Avrupa Merkez Bankası ECB'nin bu gelişmelere karşılık yüksek faiz politikasını sürdürmesi ise paranın dolara doğru gitmesini engelliyor. Piyasalar ABD Merkez Bankası FED ve Avrupa Merkez Bankası ECB başkanlarının iki dudağı içine sıkışmış açıklamalara terk edilmiş durumda. Cuma günü açıklanan ABD dış ticaret açığının beklenenin altında çıkmasına karşılık, tüketici güven endeksinin düşüş içine girmesi, pariteyi 1,4682 seviyelerine taşıdı. Teknik olarak yönünü yukarı çeviren paritenin kısa vadede 1,49 seviyelerine doğru hareket etmesi sürpriz olmayacaktır.

Chavez'in resti petrolü yükseltti

Önceki hafta 87 dolar civarında hareket eden petrol fiyatları, ABD'nin en büyük petrol şirketi Exxon'un 12 milyar dolarlık Venezuela aktifini dondurma kararına karşılık, Venezuela petrol şirketi PDVSA'nın petrol ihracını kesmesinin ardından 95 dolara kadar yükseldi. Fiyatların yükselmesinde, beklenenden düşük çıkan ham petrol stokları da etkili oldu. Dünya ekonomisi için tehdit olarak görülen yüksek petrol fiyatlarının düşmesi için çaba göstermesi istenen OPEC ülkelerinin, "Fiyatların 80 doların altına gelmemesi için üretimi kısabiliriz." şeklindeki açıklamaları, fiyatların düşmesini istemeyen lobinin ekmeğine yağ sürüyor. Ancak yükselen fiyatlar sebebiyle petrol ithal etmek zorunda kalan gelişmiş ekonomilerin olumsuz etkileneceği muhakkak gözüküyor. Karşılıklı inatlaşmalar, uzun vadede ciddi sorunları beraberinde getirecektir.

GEÇEN HAFTANIN [EN] LERİ
Değer kazananlar (%)
01-FM.İzmit Piston 28,70
02-İhlas Ev Aletleri 22,46
03-Duran Doğan B. 20,74
04-Karsan Otomotiv 20,57
05-Link Bilgisayar 19,64
06-Turcas Petrol 16,87
07-Afyon Çimento 15,76
08-Doğuş Otomotiv 15,52
09-Marmaris A.Yunus 15,33
10-Selçuk Ecza Deposu 14,75

Değer kaybedenler (%)
01-Vakıf YO YENİ -31,11
02-Vakıf Yat.O. -24,44
03-Vestel Beyaz -9,58
04-Vakıf Fin.Kiralama -8,93
05-S.Pamuklu -8,88
06-İş Bank. (KU) -8,77
07-Denizbank -8,57
08-Petrokent Turizm -6,93
09-Finansbank -6,92
10-Ceylan Giyim -6,59

Uyarı notu
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri, yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Selim Işıklar
s.isiklar@zaman.com.tr