3 trilyon $'lık petrol Erbil'i ihya ediyor

Bir zamanlar Akdeniz, Basra ve Uzak Asya'ya uzanan ticaret yollarının kavşak noktasında bulunan ve bölgenin en büyük ticaret merkezlerinden biri sayılan Kuzey Irak'taki "Kürdistan Bölgesel Yönetimi"nin başkenti Erbil, yüzyıllardır süren savaş ve yoksulluk cenderesinden "petrol" ile çıkmayı umuyor.

Asurlular'ın "Arba-ilu", Perslerin "Arbira" ve Kürtler'in "Hewler" adını verdiği Ortadoğu'nun kadim kentlerinden Erbil'in sakinleri, tarihin derinliklerinden gelen ağırbaşlılıkları ile atalarının yaşadığı bolluğu ve refahı yeniden yaşamak için adeta gün sayıyor.

90'lardan önce yoksulluk, kitlesel katliamlar ve Bağdat yönetimine başkaldıran savaşçıları ile dünya gündemine gelen Erbil, şimdi tüm dünyaya "Yeni Dubai" olarak lanse ediliyor.

Yeraltı zenginliklerini dünya pazarlarına açan Kürtler ve bölgeye yatırım yağdıran uluslararası şirketler, Erbil'i ve kendilerini "ihya" etmek için kolları sıvamış gözüküyor. Kentin her yanında devasa inşaatlar var. Türk firmalar, Erbil'in yeniden yapılandırılmasında önemli rol oynuyor. İnşaat sektörünün yüzde 75'ini, enerji sektörünün de yaklaşık yüzde 10'unu Türk firmalar oluşturuyor.

Irak'ın genelinin aksine Erbil sokaklarında da umut ve neşeyi canlı canlı görmek mümkün. Konuştuğumuz Erbilliler, "Giderek gelişiyoruz. Petrol bizi daha da zengin yapacak. Tüm komşularımızla ilişkilerimizi daha da geliştirmek istiyoruz" diyor.
 
Türkiye sınırına 450 km uzakta
Birinci Körfez Savaşı sonrasında özerk bir yapıya kavuşan Irak'ın kuzeyinde Musul, Kerkük, Duhok, Erbil ve Süleymaniye kentleri bulunuyor. 2005 yılında yapılan bölgesel referandum sonucunda Erbil, Duhok ve Süleymaniye'nin yönetimi uluslararası ismiyle "Kurdistan Regional Government (KRG)" yani "Kürdistan Bölgesel Yönetimi"ne bırakıldı. Kürt bölgesindeki toplam nüfusun yaklaşık 5 milyon olduğu tahmin ediliyor. Kuzey Irak'taki Kürt Yönetimi'nin başkenti Erbil, 90'ların başından bu yana giderek gelişen ve zenginleşen bir seyir izliyor. Kentin nüfusu 1 milyonun üzerinde.
Türkiye sınırına 450 kilometre uzaklıkta bulunan kent, geçtiğimiz günlerde başlayan petrol ihracatı ile yeni bir döneme girdi. Üstelik ihraç edilecek petrolün üretim sorumluluğu bir Türk şirketi olan Genel Enerji'ye ait. Yani bölgedeki barış rüzgarları henüz tüm kesimleri serinletmese de gelişen ekonomik ilişkiler şiddet ve çatışmanın ateşini giderek düşürüyor. Kürt bölgesindeki petrol rezervinin 40-45 milyar varil olduğu tahmin ediliyor. Yani bugünkü rakamlarla bölgedeki petrolün mali değeri 3 trilyon dolar. Böylesine bir rezerv, dünyadaki tüm yatırımcıların iştahını kabartıyor. 4 yıl içinde bölgeden 1 milyon varillik günlük üretim yapılması planlanıyor. 1 milyon varillik üretimin Irak'a getirisi 20 milyar dolar olacak ve bu sayede Kürt Yönetimi, dünyanın en büyük 24. petrol üreticisi konumuna yükselecek. Şu anda bölgede 30'a yakın petrol şirketi faaliyet gösteriyor. Türkiye'den Pet Holding, Genel Enerji ve Türkerler Holding'in de bölgede ciddi yatırımları bulunuyor.
 
Kent şantiye alanı sosyal yaşam canlı
Kentin her köşesi, bu yeni dönemin yarattığı dinamikle adeta şantiyeye dönmüş durumda. Bunlardan biri de bu yıl bitirilmesi planlanan 5 yıldızlı "The Park Hotel Kempinsky." Şu anda faaliyette olan Erbil International ile birlikte, kentte 5 yıldızlı hizmet veren ikinci otel olacak. Öte yandan, Erbil şehir merkezinde, Beyazıt ve Mahmutpaşa'yı andıran çarşılar da kurulan büyük alışveriş merkezlerinin içine çekiliyor. Şu anda küçük esnafların oluşturduğu ve genelde takı, tekstil ve hediyelik eşya satılan bu dükkanlar için, şehir merkezinde dev bir alışverix merkezi inşaatı devam ediyor.
Tarihi milattan önce 3 binli yıllara dayanan Erbil Kalesi, kentin en önemli tarihi yapısı. Bundan iki yıl önceye kadar kalenin içinde kurulmuş mahallelerde yaşam devam ediyormuş. Ancak UNESCO'nun kaleyi ve içindeki yapıları "Dünya Mirası" listesine almasının ardından, Kürt hükümeti bölgede yaşayan aileleri başka bir yere naklederek restorasyon çalışmalarına başlamış.
Öte yandan, sokaklarda gezen, alışveriş yapan ve eğlenen ciddi bir nüfus var. Kentte birçok içkili restaurant bulunuyor. Kürt Yönetimi'nin laik yapısı da bu konuda önemli bir avantaj. Yine de, bölgeyi iyi bilenler Talabani yönetimdeki Süleymaniye'nin kadın-erkek ilişkileri ve sosyal yaşam konusunda çok daha rahat olduğunun altını çiziyor. Ancak her şeye rağmen sonuçta Erbil de bir Irak toprağı ve bu nedenle silahın gündelik hayattaki yeri çok baskın. Günün her saatinde tam teçhizatlı peşmergeleri görmek mümkün. Ancak peşmergeler nazik ve ölçülüler. Kentte gezen tek tük turistin fotoğraf çektirme tekliflerini asla geri çevirmiyor ve gülümseyerek zafer işareti yapıyorlar.
27 yaşındaki güvenlik görevlisi Halil Haşım, Barzani yönetiminin son yıllarda kazandığı siyasi zaferlerin verdiği özgüvenle, Erbil'in önümüzdeki yıllarda tanınmayacak kadar değişeceğini ve gelişeceğini söylüyor. "Kerkük de bizim olmalı" diyor Halil Haşım ve ekliyor, "Buraya dünyanın her yerinden gelen var. Türkiye'den de daha çok misafir gelmeli. Güvenlik sorunumuz yok. Türk devletinden buraya daha çok şirket göndermesini ve kendi ülkesindeki Kürt sorununu çözmesini istiyoruz."
 
 
 
Türk firmalar 7.5 milyar dolarlık iş yapacak
 
Türk şirketlerinin Kürt bölgesindeki iş hacimleri 2 milyar doları aşmış durumda. Yapılan yeni anlaşmalar, bu rakamın 5 yıl içinde 7.5 milyar doları aşacağına işaret ediyor. En önemli faaliyet alanının inşaat olduğunu söylemek yanlış olmaz. İnşaat sektörünün yüzde 75'inin Türkler'in elinde olduğu söyleniyor. Bölgedeki en büyük inşaatçılardan birinin ise Oyak olduğu kaydediliyor. Yerel kaynaklar Oyak'ın ortak olduğu bazı şirketlerin Dohuk Havaalanı ve Hewler-Kerkük arasındaki yol yapımı için yaklaşık 200 milyon dolar harcadığını söylüyor. Unutmadan söyleyelim, Erbil'den Viyana, Frankfurt, Stockholm, Amsterdam, Dubai, Umman ve İstanbul'a haftada 50'den fazla uçak seferi düzenleniyor. Şu anda bölgeye uçan tek Türk havayolu şirketi ise, Atlas Havayolları. Bu arada Genel Enerji, Pet Holding ve Türkerler Holding'in bölgedeki enerji yatırımları da devam ediyor.
 
SANKİ TÜRKİYE ERBİL'E TAŞINMIŞ
Kentin her yerinde Türkiye'den izlere rastlamak mümkün ve hatta kaçınılmaz. Erbil Havaalanı'na iner inmez bekleme salonunda karşınıza çıkan büfedeki ürünlerin neredeyse tamamı Ülker. Kentin içinde Vestel, Beko gibi dev Türk markalarının bilboardları ve Türkçe isimli otel, lokanta ve dükkanların sayısı şaşırtıcı derecede fazla. Türkiye kültürel anlamda da Erbil halkı tarafından takip edilen bir mecra. Söz konusu müzik olunca en sevilen isim İbrahim Tatlıses. Erbil'in merkezinde gezinip de Tatlıses'in sesini duymamak imkansız. Öte yandan Tarkan, İzel, Sibel Can ve İbrahim Erkal gibi isimlerin korsan albümleri de seyyar cd satıcılarında rahatlıkla bulunabiliyor.
 
FİLİPİNLİLER GÖÇMEN İŞÇİLER BİLE VAR
Geniş caddeleri, laik sosyal yaşamı ve sayısı her geçen gün artan yeni yatırımcıları ile Erbil, hem komşu ülkelerden hem de dünyanın en uzak köşelerinden yoğun göç alıyor. Yaklaşık 80 bin Türk vatandaşının bölgede çalışma iznine sahip olduğu belirtiliyor. 4 bin Çinli ile 5 binin üzerinde Filipinli ve Bangladeşli de, Kürt kentlerinde hem hizmet hem de sanayi sektöründe istihdam ediliyor. Filipinli Len Latunya da bu göçmen işçilerden biri. 2006 yılında 5 arkadaşı ile bölgeye geldiğini anlatan Latunya, "Buradayım çünkü şimdilik daha iyi bir yer yok" diyor. Latunya, bir kadın olarak Erbil'de her zaman rahat edemediğini ama Ortadoğu'daki diğer ülkelerle karşılaştırıldığında daha medeni bir ortamda yaşadığını ifade ediyor.
 
 
‘Celal Talabani'yi kahvaltıda ikna ettik'
Irak'ın kuzeyindeki Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nde yaptığı yatırımlarla bölgenin ilk kez dünyaya petrol ihraç etmesini sağlayan Genel Enerji, şimdi de "London Stock Exchange" yani Londra Borsa'sına açılmaya hazırlanıyor. Önümüzdeki dönemde bazı ortaklıkların da gündeme gelebileceğini dile getiren Genel Enerji CEO'su Mehmet Sepil, "Daha büyük ortaklıklar kurabiliriz. Ama zorluklarla bugüne getirdiğimiz şirketimizi satmayı pek düşünmüyoruz" dedi. Kürt bölgesinde yatırım yapmaya 2002 yılında Celal Talabani ile Ankara'da yaptıkları bir kahvaltıda karar verdiklerini anlatan Sepil, "Asla hiçbir gün herhangi bir Türk yetkiliden burada çalışmama yönünde bir ima gelmedi. Devletin bütün kademelerinden buradaki yatırımlarımızın artırılması yönünde tavsiye alıyoruz" diye konuştu.
 
100 büyükten biri olabiliriz
Son 7 yılda bölgeye 350 milyon dolar yatırdıklarını ve krize rağmen yatırıma devam edeceklerini dile getiren Sepil, tüm yatırım maliyetini özkaynaklarından karşıladıklarını kaydetti. Taq Taq ve Tawke sahalarındaki rezervler konusunda ciddi heyecan duyduklarını belirten Sepil, "Buradaki rezervler bizi dünyanın 100 büyük petrol şirketinden birisi haline getiriyor. Belki de daha iyi bir durumdayız. Bunlar imzalı rezervler ve bunu denetleyen firmaların verdiği raporlara göre konuşuyorum" dedi. Kürt Yönetimi ile yaptıkları anlaşmaya göre, satılan petrolden yüzde 12 kar alacaklarını anlatan Sepil, Kanadalı ortakları Addax ile anlaşmaları gereği de bu karın yüzde 7-8'inin Genel Enerji'ye kalacağını kaydetti.
Irak'ın kuzeyinden yapılacak petrol ihracatının ilk etapta Türkiye'ye de 100 bin varillik ek geçiş geliri sağlayacağını ifade eden Sepil, şunları söyledi: "Ancak bir ülkenin bizim gibi petrol şirketlerine sahip olmasının anlamı, bu işten kaç lira getirdiğiniz ile ölçülmemeli. Ama Türkiye'de maalesef öyle yapılıyor. Enerji ve petrol bugün dünyada hem politik olarak hem jeopolitik olarak bir ülkenin gücünün yansımasıdır. Mesela şu anki yeni aldığımız bu sahalar karşılığında 1.1 milyar dolarlık yatırım yapacağız burada. Böyle bir taahhütte bulunduk. Bunu da Kuzey Irak yönetimi ile birlikte yapacağız. Tabii ki burada Türk firmalarına öncelik tanıyacağız. Bunu herkes yapıyor. Koreliler Koreliler'e veriyor. Biz de tabii ki Genel Enerji olarak Türk firmalarına vereceğiz. Bu da Türk firmaları için 1.1 milyar dolarlık bir iş imkanı demek."

kaynak http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?HBR_KOD=123718

3 trilyon $'lık petrol Erbil'i ihya ediyor yorumları

  • Image Description
    misafir
    12.12.2011