Ebü’l-Hasen’e Rüyada Verilen “İhya” Cezası!...

Fas’ta zamanın itibârlı âlimlerinden olan Ebü’l-Hasen Mağribî; İmâm-ı Gazâlî hazretlerinin İhyâ kitabını okuyunca “Sünnete muhâlif” diye beğenmemiş ve Müslümanların elindeki İhyâ kitaplarının toplanıp yakılmasını emretmişti. Cumâ günü yakılmasını kararlaştırmışlardı...

CAMİDE PARLAYAN NUR!
Ebü’l-Hasan cumâ gecesi rüyâsında ders okuttuğu câmiye girdi. Baktı ki câminin köşesinde parlayan bir nûr; Resûlullâh Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem), Hazreti Ebû Bekir ve Hazreti Ömer (radıyallahü anhümâ) ile oturuyorlar. Bu arada İmâm-ı Gazâlî de elinde İhyâ-i Ulûmiddîn, kitabı ile huzura gelerek:
“Yâ Resûlallâh! Şu kimse benim hasmımdır” dedi ve İhyâ kitabını Resûlullâh Efendimize verip;
“Yâ Resûlallâh, şu kitaba bakınız, eğer bu kimsenin dediği gibi bunda sünnete muhâlif bir şey varsa, ben Allahü teâlâya tövbe ettim. Eğer dîne muvâfıksa, bu adamdan hakkımı alıp beni sevindirin” dedi.
Bunun üzerine Resûlullâh Efendimiz İhyâ-i Ulûmiddîn kitabını baştan sona göz gezdirdi ve;
“Vallâhi bu çok güzel bir şeydir” buyurduktan sonra Hazreti Ebû Bekir’e verdi. O da baktıktan sonra;
“Seni hak peygamber olarak gönderen Allah’a yemin ederim ki bu kitap güzeldir” buyurdu. Hazreti Ömer’e de verdiler. O da inceleyerek, aynı cevabı verdi. Bunun üzerine Resûlullâh Efendimiz;
“Ebü’l-Hasan’ın elbisesini soyun, iftirâ edenlere vurulduğu gibi had vurun” buyurdu.

HZ. EBU BEKİR’İN ŞEFAATİ...
Beşinci sopadan sonra Hazreti Ebû Bekir şefâat ederek;
“Yâ Resûlallâh böyle yapması yine senin sünnetini tâzîm içindi, af buyur” dedi. Ebü’l-Hasan da hatasını anlayıp tövbe edince; İmâm-ı Gazâlî hazretleri de affetti...
Ebü’l-Hasan uyanınca gördüklerini halka anlatıp tövbe etti. Bir ay, rüyâsında yediği sopaların vurulduğu yerler sızladı. Bu rüyâsından sonra dâimâ İhyâ kitabını okur, ona hürmet ederdi... Vefat edeceği zaman bu hadiseyi yanında bulunanlara anlattı ve o yara izlerini gösterdi. Vefat edince baktıklarında, sırtında hâlâ sopanın izleri vardı...

Vehbi Tülek