Doç. Dr. İrfan Uçkun

Karbonmonoksit Zehirlenmesi

Dakikada 14–15 defa alıp verdiğimiz havadaki oksijen miktarını hiç düşündünüz mü? Havadaki oksijen yoğunluğu deniz seviyesinde yaklaşık % 21 nispetindedir. Bitkilerin fotosentezle şekere dönüştürdüğü karbondioksit ise, canlıların solunumuyla açığa çıkar ve ancak % 0,5 civarındadır. Karbonmonoksit ise, bu iki gazdan oldukça farklı, canlılara faydası olmayan zehirleyici bir gazdır. Solunumda kullanılan oksijenin alınmasına mâni olan en önemli unsur, karbonmonoksittir. Karbon kaynaklı (petrol, kömür, odun, doğalgaz) bütün yanıcı maddeler, yanma esnasında havadaki oksijeni tüketir. Ortamda oksijen kalmadığında, yanma tam olmaz ve renksiz, kokusuz ve tahriş etmeyen karbonmonoksit gazı ortaya çıkar. Bu gazın solunan havaya sızmasını insanların fark etmesi çok güçtür. Karbonmonoksit, tabiî atmosfer ortamında yok denecek kadar düşüktür. Organizmalarda biyokimyevî işlemler neticesi, problem teşkil etmeyecek nispette (% 1–5) görülebilir. Egzoz ve sigara dumanı da karbonmonoksit zehirlenmesine sebep olabilmektedir. Sigaradan çıkan dumandaki karbonmonoksit hemoglobine kolayca bağlanır ve hemoglobinin oksijen taşıma kapasitesini yaklaşık % 30 nispetinde azaltır. Sigara içenlerin dudaklarındaki ve parmak uçlarındaki morluk, bu kısımlardaki kılcallara yeterli oksijen gitmemesi sebebiyledir.